13 Mayıs 2014 Salı

Ahlaki Anlayışı Allah Belirler, Neden?

Bundan 1400 küsur yıl önce Arap toplumunda kızları diri diri gömmek gayet normal, olağan ve hatta yapılması gereken bir şeydi. Onların ahlak anlayışlarıyla uyumluydu. Lakin günümüzde küçük bir kız çocuğunu diri diri toprağa gömmeyi bizler haliyle vahşice, canice, zalimce görüyoruz. Bunu yapanı hasta ruhlu olarak görüyoruz. Şuan günümüzde bazı kesimler ve topluluklar Eşcinselliği ”olağan” ”normal” olarak değerlendirmemiz gerektiğini empoze etmeye çalışıyorlar. Bazı toplumlarda eşcinsellik hoş karşılanmasa da bazı toplum ve topluluklarda normal ve hatta hoş olarak karşılanmakta. 

Kuran’da eşcinsellik yasaklanmış olduğundan ve hatta eşcinsel kavmin helak edilişi kıssasından ötürü Islam’ı insan hakları ile çatıştırmaya kalkışıyor gene bu çevreler. Peki bunca ahlaki değer ve olağanlaştırılmaya çalışılan durum ve tavırları ”geçerli” ve ”doğru” yapan nedir ki? Toplumlar mı? Toplumların ahlaki açıdan doğru buldukları toplumdan topluma, asırdan asıra değişirken ve hatta her insanın kendince doğrusu birbirinden bu kadar farklıyken doğruyu gerçekten doğru ilan edebilecek mercii zamana, toplumlara, kişilere, şahsiyetlere bağlı olabilir mi? Gerçekten ahlaken bir davranışın objektif açıdan mutlak bir doğru olmasını ancak Tanrı‘nın hükmü belirleyebilir. O’nun dediği yanlışsa asırdan asıra, toplumdan topluma, hatta insandan insana değişmez, şekil değiştirmez, oynamaz, O yanlış diyorsa yanlıştır. Nasıl ki ensest kimilerine göre normal karşılanması gereken bir şeyken, kimilerine göre yanlış ve iğrenç bir şey ise, diğer pek çok konuda da temelsiz bir ahlak olduğu müddetçe hiçbir şeyin doğru ve ya yanlış olduğundan söz edemeyiz. Allah olmadan, temelsiz bir ahlak olacağından, ahlaktan da söz edemeyiz aslında. Çünkü ahlak Allah inancına dayanmadığı müddetçe temelsiz, herkesin keyfine göre bir şeyleri doğru ve ya yanlış ilan ettiği kavramlar halini alır.  

Allah’tan başka bir hakem mi (hüküm koyucu mu) arıyayım? (Enam-114) 

Kuran’dan bihaber iken, eşcinsellik vb şeyler bana gayet normal gelirdi. Bana göre bir insan öyle hissediyor ise öyle olmalıydı, öyle yaşamalıydı. Mesela bir insana uyuşturucu kullanmak ve satmak hoş geliyorsa ben neye göre buna kötü yahut iyi diyebilirdim ki?
Zaten gelip geçici bir dünya. Allah yoksa, bir eylemin iyi ya da kötü olması tamamen bizim kişisel olarak belirlediğimiz bir şeye dönüşüyordu. Ateist tanıdıklarıma baktığımda gayet bir fiile ve ya düşünceye kötü yahut iyi diyebiliyorlardı, kendi kafalarına göre… Zina iyidir. Adam öldürmek kötüdür. Bunun gibi örnekler… Oysa, Allah yoksa ne iyisi ne kötüsü? Hiçbir şeyi iyi ve ya kötü olarak temellendiremeyiz ki.
Zaten öleceğiz ve fiillerimizin hesabını vereceğimiz hiçbir kimse yok! Ödemeyeceğiz! 

Biz kimseye durduk yere zulmedemeyiz. Hükümleri de biz koyamayız. 

Eğer şimdi kafamıza göre bir şeyi beğenip beğenmeyerek Allah’ı suçluyor yahut İslam’a düşmanlık ediyorsak bir kere daha düşünmekte fayda var. Bizim beğenmediğimiz bir şey, bizim kişisel olarak beğenmediğimiz bir şeydir, bir başkası sorun yapmayabileceği gibi, bizim İslam’daki bir kuralı beğenmiyor olmamız o emri yanlış kılmaz. 


Ben kendi koyduğum iyiyi kötüyü doğruyu yanlışı neye göre belirliyorum ki? Arkadaş çevreme göre mi, keyfime göre mi? Sezgilerime göre mi? Hislerime göre mi? Peki benim iyi ve ya kötü bulduğum şey hiçbir mutlak nokta olmadan, referans alabileceği hiçbir nokta olmadan nasıl iyi ve kötü olabilir? Üstelik benim doğru ve ya yanlış bulduğum bir durumu, başkası destekleyip desteklemediğinde de bir şey demeye hakkım olmuyor. Yani ben eşcinselliği hoş görmeliyiz dediğimde; hislerim, kendi anlayışım bunu doğru bulduğunda dahi sırf bu referans noktası yetersizliğinden karşıt düşünene de dolayısıyla yanlış düşünüyorsun, diyemem.

Allah, günahkarlar hakkında çok güzel bir ayet bildirmiş bizlere :

Günahlarının ne olduğu, günahkârlardan sorulmaz. (Kasas-78)


Anlaşılan; tek bir hüküm koyucuya ihtiyacımız var, tüm insanlar olarak.


Allah Var blogu ile ortak sitemizden de beni takip edebilirsiniz.


Müminler eşcinselleri hoş mu görmeli adlı şu yazıyı da okumanızı tavsiye ederim.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder