9 Şubat 2014 Pazar

Diz Kapağımızın ve Baş Parmağımızın Yaratılış Harikası Olduğunu Düşündünüz mü?


Şükredecek o denli sebebimiz var ki...Biri tarafından özel olarak yaratılan canlılar olduğumuzu anlamamız için de bir sürü delil var.

Vücudumuzun herhangi bir yapısı, ihtiyaç duyduğu gereklilikten mahrum bırakılmamış, şuur yoksunu zerrelerin ancak şuurlu bir yönlendirmeyle yapabilecekleri olaylar sonucu eksiklikler tamamlanmış.

Beynimiz hassas dokuları ve incecik hassas sinirleri barındırırken ona özel olarak kafatası denilen yapı oluşmuş ve oraya özgü şekil almış. Derimiz bu yapıya dek gerilmiş, üzerini kaplamış. 

Bir arkadaşım sohbetimizde diz kapağımıza dikkat çekmişti. Yürümemizi ve tam da hareketlerimizi oluşturabilmemizi sağlayan, sabah olduğunda yatağımızda doğrulmamızı sağlayan, kimilerine göre tesadüf, kimilerine göre bilinçle oluşturulmuş diz kapağımız...


Eklemlerimiz olmasaydı fiziksel olarak bu et, yağ, deri kütlelerini kontrol altına almamız imkansızlaşacaktı. Felçli insanlardan farkımız olmayacaktı. İnsanoğlu denen bir canlılıktan da söz edemeyecektik böylece.

Çevremizdeki çarpıklıklar aslında bize Allah’ın kudretini, ikramını hatırlatan sebepler olmalı. Felçli insanlar, gözleri görmeyen kardeşlerimiz bize Allah’ın istediği her şeyi çekip alabileceği ve istediği her şeyi sunabileceğini hatırlatmalı. Bu zorlu durumlar sağlığı yerinde olanlar için şükretme ve Allah’ın yardımına, kudretine, ikramına ihtiyaç duyan O’na muhtaç canlılar olduğumuzu fark etme sebebi olmalı. Geç olmadan Allah’ın imtihan olarak yarattığını söylediği, dolayısıyla imtihan dünyası oluşuna yakışır bir şekilde güzelliklerin, sıkıntıların olduğu bu hayattan Allah'ın buyurduğu gibi ibretleri alıp, üzerinde düşünelim ve şükredelim. 

Ne de az şükrediyorsunuz. (Araf Suresi, 10) 
Ne kadar da az şükrediyorsunuz. (Mülk Suresi, 23) 



Küçükken baş parmağını kaybeden bir insana ayak baş parmağının nakledilmesini anlatan bir belgesel izlemiştim. Adam eskiden avcılıkla uğraşıyormuş, elinde baş parmağı olmadığı için tüfek kullanamadığından bahsediyordu. Şöyle bir düşündüğümüzde eğer yalnızca baş parmağımız olmasa, tüm araç gereçleri kullanmakta zorluk çekecektik. Bu hayatımız için çok fazla zorluk demek olacaktı. 

Parmaklarımız bize hayatımızda diğer canlılardan farklı imkanlar oluşturmamıza yardımcı. Baktığımızda ellerimizde tüm parmaklarımız özel bir dizaynla konumlanmış. İki elimiz simetrik. Yalnızca dört parmağımız olsaydı ellerimizin işlevi baya azalacaktı. Örneğin kalemle yazmamızı, bardağı tutmamızı düşünelim. Eğer baş parmağımız olmasaydı, gerileyen bir yaşam söz konusu olacaktı, şüphesiz. Beş parmağımızın beşi de, elin işlevini sağlamasında etkili.

Tek başına baş parmağımız bile kudretli bir dehanın özel olarak tasarımını anlatıyor. Daha anne karnındayken öylesine denk gelme eseri olamayacak ellerimiz, yine özel olarak konumlanan parmaklarımızla donatılmış. 

Dilerim, geç olmadan bu dünyada Rabbimizin delillerinden ibret alan, akleden, düşünen, şükreden insanlardan oluruz. 

Diğer tüm kanıtları bir yana bırakırsak baş parmak bile benim Tanrı’nın varlığına inanmam için yeterlidir, diyor Isaac Newton. 

Hayvanların doğada kendilerini koruması da Allah'ın delillerindendir:

İnsanların farklı suretlerde yaratılmasının yaratılış harikası olduğu hakkındaki çalışmamı da okuyabilirsiniz: http://evrendepinar.blogspot.com.tr/2014/01/renk-renk-insanlar.html

Allah Var blogu ile ortak sitemizden de yazılarımı okuyabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder